3-9 Kasım Organ Bağış Haftası

Ülkemizde organ ve doku bağışı,   organ bağış ile uğraşanların çok çaba harcanmasına rağmen maalesef istenilen seviyelere ulaşamamıştır. Organ bağına ihtiyacı olan bireylerin organları başka bir kaynaktan karşılanması mümkün değildir, tek organ kaynağı kadavradan ya da canlı kişiden organ bağışıdır. Bu bağışların istenilen seviyeye getirilmesinde karşımıza çıkan birçok dini, sosyolojik, toplumsal etken mevcuttur.  Gelişmiş ülkelerde organ nakilleri %80 oranında kadavradan canlıya, %20 oranında canlıdan canlıya yapılmakta iken ülkemizde bu oran maalesef hala %20 civarında kadavradan canlıya, %80 oranda da canlıdan canlıya nakiller olarak gerçekleşmektedir. Yani ülkemizde organları ölüden değil de canlı kişilerden organ alarak ihtiyacı olan hastalara nakletmek durumundayız.

Ülkemizde bu gün itibarı ile yaklaşık olarak 23.923 kişi organ beklemekte, bu organların 20.905 tanesi böbrek, 2.135 tanesi ise karaciğerdir.  Görüldüğü gibi rakamlar oldukça yüksek seviyelerdedir.

 Covid-19 pandemisine yoğun şekilde maruz kalan ülkemizde 2020 yılından itibaren hem canlı vericiden hem de kadavradan nakil sayılarında anlamlı bir düşüş gözlenmiştir.

Tüm bu başarılar gönüllü organ bağışı koordinatörleri servis, yoğun bakım çalışanları, bu işe gönül vermiş doktorlar, hemşireler ve bu ekipler sayesinde gerçekleşmektedir. 

Biz de sağlık eğitimcileri ve sağlık öğrencileri olarak organ bağışı konusunda  kişilere farkındalık yaratmak ve bu konudaki bilinci artırmak üzere Gümüşhane Üniversitesi kampüsünde bir yürüyüş gerçekleştirdik

    Ayşe ÇOLAK

 Dr.Öğretim Üyesi